Yağmur, yeni başladığı üniversitenin ilk haftasında farklı bir sosyal çevreye adım attı. Üniversitedeki etkinliklerden birinde tanıştığı arkadaş grubuyla vakit geçirirken, farkında olmadan telefonuyla birçok anı biriktirmişti.

Yağmur, her zaman anılarını kaydetmeyi severdi. Doğum günleri, mezuniyetler veya arkadaşlarınla geçirilen sıradan bir gün olsun, hepsini özenle saklıyordu. Bir gün, bu anıları düzenlemeye karar verdi ve bilgisayarının başına geçti. Fakat birkaç dosya karışmış, farklı videolar birbirine girmişti.

Karışık video dosyaları arasında gezinirken, Yağmur'un dikkatini çeken bir şey oldu. Bir arkadaşıyla katıldığı kamp etlinliğinde çekilmiş komik bir video, diğer dosyaların arasında kaybolmuştu. Hemen düzenleyip, gülmek için arkadaş grubuyla paylaşmaya karar verdi.

Video paylaşıldığında arkadaşları, her zaman olduğu gibi Yağmur’un açık sözlülüğüne ve enerjisine hayran kaldılar. Herkesin yüzünde bir tebessüm oluşmuştu. Yağmur, küçük bir teknik aksaklığı düzeltmiş ve anılarını unutulmaz kılmayı başarmıştı. Tüm bu yaşananlar, ona dostluğun ve birlikte geçirilen güzel anların önemini bir kez daha hatırlatmıştı.

Bu olaydan sonra Yağmur, dijital dünyada dikkatli olmanın ne kadar önemli olduğunu öğrenmişti. Anıların değerliydi, ancak onların nasıl saklandığı ve paylaşıldığı daha da önemliydi.