Bir zamanlar, maceraperest bir gezgin olan Antarism, Türkiye'nin güzelliklerini keşfetmek için yollara düşmüştü. Amacı, sadece çevresindeki doğa harikalarını görmek değil, aynı zamanda bu kadim toprakların kültürel zenginliklerini de yakından tanımaktı. Yolculuğu boyunca karşılaştığı her yeni şehir ve kasaba, ona farklı bir hikaye sunuyordu.
Antarism, Anadolu'nun gizemli atmosferinde kaybolmuş bir tarih kitabı gibiydi. Kapadokya'nın mistik vadilerinde yürürken, önünde sergilenen doğal güzellikleri izlemekten kendini alamıyordu. İç Anadolu'nun eşsiz güzelliklerine tanık olduktan sonra, Ege kıyılarının huzur dolu sahillerine ulaştı. Ege Denizi'nin maviliği ve zeytin ağaçlarının yeşili, hafızasına kazınan görüntüler haline geldi.
Antarism her durakta yeni arkadaşlar edindi ve birlikte farklı kültürel etkinliklere katıldı. İnsanların kültürel değerlerini nasıl özenle koruduğunu gördükçe, kendi macerasının bir parçası hâline getirdiği bu topraklara olan bağlılığı daha da arttı.
Antarism, Türkiye'nin dört bir yanındaki deneyimlerini bir kitapta toplamaya karar verdi. Bu kitap, sadece bir gezi rehberi değil, aynı zamanda bu toprakların ruhunu ve güzelliğini yansıtan bir eser olacaktı.