Alev, uzun bir günün ardından evinin rahat ortamında dinlenmeyi planlıyordu. Yoğun geçen iş gününün ardından özgüveni yüksek bir şekilde arabasına bindi. Yanındaki arkadaşı Kerem ile birlikte şehir merkezine doğru yola çıkarlarken, ikisi de o akşam biraz eğlenmek istiyordu.
Kerem, Alev'in eski bir dostuydu ve ikisi de birbirlerinin yanında oldukça rahattı. Arabanın radyosunda hoş bir melodi çalarken, Alev ve Kerem günün stresinden uzaklaşıp keyifli bir sohbetin içine dalmışlardı. Konular, iş hayatından günlük olaylara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyordu.
Alev'e, "Hayat gerçekten çok hızlı akıyor," dedi Kerem. "Bu hızda bazen en yakın zamanda bile neler olacağını kestiremiyorsun."
Alev, gülümseyerek cevap verdi. "Evet, ama önemli olan böyle anları birlikte yaşayabilmek ve hep hatırlamak için güzel anılar biriktirebilmek."
Uzun bir yolculuğun ardından, şehir ışıkları altında huzur buldukları bir kafede durdular. Kahvelerini yudumlarken, gelecek hayallerinden ve yapılabilecek güzel seyahat planlarından bahsetmeye koyuldular.
Bu an, her ikisi için de günün yoğunluğundan uzaklaştıkları ve dostluklarının kıymetini bir kere daha anladıkları kısa ama değerli bir mola oldu. Hayatın telaşına rağmen, işte böylesi dostluk anları onları her zaman motive ediyordu.