Beyza, en yakın arkadaşının düğününde yer almak için günlerce hazırlık yaptı. Onun için bu önem verdiği bir gündü çünkü sevdiklerinin mutluluğunu paylaşmaktan keyif alıyordu. Geleneklere uygun olarak giyinmiş ve yüzünde bir gülümsemeyle davet alanına adım atmıştı. Kalabalık, müzik ve düğün atmosferi içindeki herkesin neşesi, Beyza'ya kendini çok iyi hissettirmişti.

Düğün devam ederken, Beyza arkadaşlarıyla eğlenceli sohbetlere dalmış, kahkahalar yükselmişti. Bir ara, kendine bir nefes alma fırsatı yaratmak için dışarı çıkmaya karar verdi. Kısa bir yürüyüş yaptıktan sonra düğün salonuna geri dönmek üzereydi ki, salona yakın bir alanda yer alan gizli bahçeye yöneldi. Orada, eski bir arkadaşıyla karşılaştı. Uzun zamandır görmediği bu arkadaşıyla kısa bir sohbet etmeye karar verdiler.

Bahçedeki mola ve sohbet sırasında Beyza, arkadaşının samimi tutumundan hoşlanmıştı. Eski anıları yad ederken aralarındaki bağı daha net bir şekilde hissetmişti. Bu paylaşımlar her ikisini de çocukluk günlerine götürdü. Şakalaşmalar ve kahkahalar arasında, düğünün geri kalanını da unutmayarak zamanın nasıl geçtiğini anlamadılar.

Beyza, bu unutulmaz anının etkisiyle düğüne geri dönerken yüzünde bir gülümseme belirmişti. Doğru yerde, doğru zamanda, doğru insanlarla bir araya gelmek her zaman mutluluk verirdi. Hayatın bu küçük anlarını zaman zaman fark etmek, onu hayattan daha fazla keyif almasını sağlıyordu.