Güzel bir sonbahar sabahında Siri, evinin bahçesinde yürüyüşe çıkmıştı. Yaprakların çıkardığı hışırtı, ona huzur veriyordu. Siri, sessizliği oldukça severdi fakat bu sabah farklı bir şey hissetti. Uzun zamandır görmek isteyip de bir türlü vakit ayıramadığı komşusu Anna, elinde kahve fincanı ile bahçe çitinin üzerinden ona el sallıyordu.

Anna ve Siri, kısa sürede sohbete daldılar. Geçmişteki tatil anılarını paylaşırken, ikisi de dünyanın ne kadar büyük olduğunu düşündüler. Anna'nın anlattıkları, Siri'yi o kadar etkiledi ki, birlikte bir tatil planı yapmaya karar verdiler. Amaçları, keşfedilmemiş saklı bir cennet bulmaktı.

Siri ve Anna, uzun araştırmalar sonrasında sonunda küçük bir kasabada karar kıldılar. Deniz kenarında, doğayla bütünleşmiş izole bir yerdi. Planlarını hayata geçirmek için hemen hazırlıklara başladılar. Tatil zamanı geldiğinde, macera dolu bir yolculuk onları bekliyordu.

Denizin tuzlu havasını ciğerlerine çekerken, Siri ve Anna yeni bir arkadaşlık kurmuşlardı. Keşfettikleri bu yer, onlara hem huzur hem de arkadaşlığın önemini hatırlatmıştı. Hayatın monotonluğundan uzaklaşıp yeni başlangıçlar yapabilmek için aslında çok fazla şey gerekmediğini fark etmişlerdi.