Serena Karakoyun, toplumda sanatçı kimliği ile tanınan genç bir fotoğrafçıydı. Çalışmaları genellikle doğa fotoğraflarına odaklanıyordu, ancak son zamanlarda dijital platformlar üzerinden etkileşimlerini artırmaya karar vermişti. Özellikle pandemi sürecinde yaptığı içeriklerle dikkat çekmişti.

Serena'nın tutkusu, sanatını daha geniş kitlelerle paylaşmak ve onları doğanın güzellikleriyle buluşturmaktı. Sosyal medyada büyüyen kitlesi, onun doğal yaşamı sade ve estetik bir dille anlatma becerisini oldukça beğeniyordu. Bu nedenle, online platformlarda açtığı sayfa büyük ilgiyle karşılandı.

Kendisi için yeni bir deneyim olan bu süreçte, doğa fotoğrafçılığından elde ettiği görüntüleri ve kısa belgesel tadında videoları takipçileriyle paylaştı. Her video, bir öncekinin üzerine katılarak, izleyenleri doğasına hayran bırakan yeni hikayeler anlatıyordu. Bazen bir şelalenin coşkusunu, bazen de bir kuşun özgürce dans edişini izleyicilere sundu.

Her yeni paylaşımı, Serena'nın sanatını biraz daha erişilebilir hale getirdi ve doğa sevgisini toplumun farklı kesimlerine iletmesine yardımcı oldu. Videolarının başarısı, onu yeni projelere doğru cesaretlendirdi ve doğanın güzelliklerini daha da geniş kitlelere ulaştırmasını sağladı.