Halep'in tarih kokan sokaklarında büyüyen Leyla, yaşadığı zorlu hayat koşullarından dolayı ailesiyle birlikte Türkiye'ye göç etmişti. Yeni hayatına alışmaya çalışırken, Türkiye'nin kozmopolit yapısı onu hem şaşırtıyor hem de yeni deneyimler sunuyordu. Leyla, eğitimine devam ederken bir yandan da yerel bir kafede çalışarak ailesine destek oluyordu.

Bir gün kafede çalışırken tanıştığı Murat, onun bu yeni şehirdeki en yakın arkadaşı olmuştu. İkisi de farklı kültürlerden gelen gençler olarak, birbirlerine destek olarak yaşamlarını sürdürüyorlardı. Murat, sosyal medyada videografi üzerine çalışmalar yapıyordu ve Leyla ile farklı hikayeleri belgesel tadında kısa filmler yaratma fikri üzerinde konuşuyorlardı.

Murat, Leyla'nın yaşadığı zorluklar ve geleneksel değerler arasında nasıl bir denge kurduğunu gözlemlemek istiyordu. Leyla ise kendini daha iyi ifade edebilmek ve hikayesini geniş kitlelere anlatabilmek için bu fırsatı değerlendirmek istedi. Böylelikle ikili, İstanbul'un çeşitli yerlerinde çekim yaparak Leyla'nın kültürler arası uyum sürecini konu alan bir video üzerinde çalışmaya başladılar. Bu süreç, Leyla için bir kendini keşif hikayesi olurken, Murat için de farklı bakış açılarını ve hikayeleri anlamak için bir fırsat sunuyordu.

Leyla'nın bu yeni macerası, hayatın zorluklarına rağmen içindeki umudu ve kararlılığı artırıyordu.