Asu, uzun zamandır iş stresiyle boğuşuyordu ve nihayet küçük bir tatil kaçamağı yapmaya karar verdi. Uzun zamandır hayalini kurduğu bu tatil ona iyi gelecekti. Küçük, sessiz bir sahil kasabasında güzel bir otele yerleşti.
Bir akşam üzeri otelde dinlenmeye karar verdi ve otel odasının sunduğu rahatlığın tadını çıkardı. Kendisine güzel bir kitap seçti ve pencere kenarındaki koltuğa yerleşti. Bu sırada otelin lobisinde tesadüfen karşılaştığı Metin’in de aynı otelde kaldığını fark etti. İkisi daha önce de birkaç kez karşılaşmış ve hoş sohbetler etmişlerdi.
Akşam yemeğinden sonra Metin, otelin bahçesinde yürüyüş yapmayı önerdi. Asu, bu fikri memnuniyetle kabul etti. Yıldızların altında yürürlerken, Metin’in anlattığı komik hikayelerle kahkahalarla gülüyorlardı. Bu yürüyüş iki yabancının dostça sohbetine dönüştü.
Otele döndüklerinde, her ikisi de bu geceyi unutulmaz kılacak güzel anlar yaşamanın mutluluğu içindeydiler. Asu, bu tatilin, onu beklediğinden çok daha fazla mutlu ettiğini ve yenilediğini fark etti.
Asu, sıradan bir tatilde bile beklenmedik dostluklar ve güzel anlar yaşanabileceğini öğrendi.