Mehmet, uzun zamandır beklediği hayalini gerçekleştirmek için nihayet yola çıkmıştı. Doğanın içinde, kırlık bir alanda küçük bir kulübe bulmuş ve orada birkaç gün geçirmeye karar vermişti. Yürüyüş yaparak geçirdiği uzun bir günün ardından, kulübesine döndüğünde huzur bulmuştu.
Küçük bir ateş yakıp, yanında getirdiği kitabı okumaya koyuldu. Havanın serinliği ve doğanın sessizliğiyle birlikte yalnızca kitabına odaklandı. Okudukça hayal dünyasında kayboldu ve kendini başka diyarlarda buldu.
Gece ilerledikçe, gökyüzünü kaplayan yıldızlar Mehmet'e eşlik etti. Ufuktaki ay, etrafa gizemli bir ışık saçıyor ve etrafı aydınlatıyordu. Doğanın bu büyüsü içinde, Mehmet yaşamın güzelliklerini, sade ve huzurlu bir şekilde içselleştirdiğini hissetti.
Yalnızca doğanın sesleri ve kitabın verdiği huzurla, Mehmet yeni bir başlangıcın kapılarının aralandığını fark etti. Bu kısa kaçamak, ona ihtiyaç duyduğu dinginliği ve huzuru getirmişti. Mehmet, doğanın ve sade yaşamın verdiği mutlu anıların tadını çıkararak uykuya daldı.