Meribabee, doğa gezileri yapmayı seven bir seyahat tutkunuydu. Bir gün, şehirden uzaklaşarak doğanın tadını çıkarmak için bir yolculuğa çıkmaya karar verdi. Arabasına atladı ve uzaklardaki bir orman gölüne doğru yola çıktı.
Yol boyunca, müziği açtı ve camları indirerek temiz havanın içeri dolmasına izin verdi. Saatlerce araba sürdükten sonra, harika bir manzaraya sahip bir mola noktasına vardı. Arabasını park edip etrafı seyrederken, içini huzur kapladı. Etrafta kimsenin olmaması, doğanın seslerini dinleyebileceği anlamına geliyordu.
Meribabee, piknik sepetini çıkardı ve ağacın gölgesinde keyifli bir öğle yemeği yemeye başladı. Sessiz sakin ortam, ona şehir yorgunluğunu tamamen unutma fırsatı verdi. Yemek sonrası, kısa bir yürüyüş yaptı ve ormanın içinde kuş seslerini dinleyerek huzur buldu.
Geri dönüş yolunda, gökyüzü yavaş yavaş güneşin batışıyla renklenmeye başladı. Meribabee, bu anın tadını çıkararak eve doğru yola koyuldu. Yolculuğundan hem bedenen hem de ruhen yenilenmiş hissederek döndü. Böyle doğal kaçamaklar, onun için her zaman bir enerji kaynağı olmuştu.