Bir sonbahar akşamı, sanat filmi çekimlerine ilgi duyan genç yönetmen Eren, internet üzerinde keşfedilecek yeni kısa film projeleri ararken, bir sosyal medya grubunda ilginç bir paylaşım görür. "Yaratıcılığınızı konuşturun" temalı bu gönderi, sıradanın dışında bir deneyim arayan sanatseverler için düzenlenen bir kısa film yarışmasını tanıtmaktadır.
Yarışmanın teması 'Hayatın Renkleri' olarak belirlenmiştir ve katılımcıların konularını ne kadar yaratıcı ele aldıkları değerlendirilecektir. Eren, bu tema üzerine düşünmeye başlar. Aklına ilk gelen fikir, insan ilişkilerindeki farklı renkleri, yani duyguları, mizahi ve dokunaklı bir dille beyaz perdeye taşımaktır.
Proje üzerinde çalışmak niyetiyle, yakın arkadaşları ve yetenekli amatör oyuncular olan Seda ve Mert'in de desteğini alır. Üçlü, birkaç akşam boyunca senaryo üzerinde çalışır ve kısa süre sonra çekimleri başlatacak duruma gelirler. Seda karakteri, bir ressamın renklerle olan eşsiz ilişkisini canlandırırken, Mert ise müziğin gücünü renklerle harmanlayan bir müzisyeni canlandırır.
Film, insanların sanat ve renklerle olan derin bağlarını, mizahi ama aynı zamanda duygusal bir dille işler. Eren'in de aradığı gibi, sıradanın ötesine geçer ve izleyicilere görsel bir şölen sunar. Yarışma günü geldiğinde, Eren ve ekibi filmlerini sunar ve farklı anlatım tarzlarıyla izleyicilerin kalplerine dokunmayı başarırlar.