Elif, sıcak bir yaz gününde, uzun zamandır görmediği çocukluk arkadaşı Mert’i çok özlemişti. Mert ani bir kararla Elif’i ziyarete gelmeye karar verdi.
Elif, kapısını çalan eski dostu Mert’i görünce hem şaşırdı hem de sevindi. İkili, neşe dolu bir sohbet eşliğinde geçmiş günleri yad etmeye başladı. Mert, Elif’in her zaman becerikli ve yaratıcı olduğunu bildiği için, ona yeni hobileriyle ilgili sorular sordu.
Elif, son zamanlarda resme olan ilgisinin arttığını söyledi ve birlikte birkaç tabloya bakmaya karar verdiler. Mert, Elif’in çizimlerine hayran kalmıştı; birbirinden güzel, canlı renklerle dolu eserler karşısında adeta büyülendi.
Bu esnada, Elif’in konuğu için hazırladığı limonatalar geldi. İkili, serin içecek eşliğinde sofrada lezzetli atıştırmalıklarla dolu bir akşam geçirdi. Yemekten sonra, Elif ve Mert evin bahçesinde, şehir ışıklarının altında samimi bir sohbete devam etti, çocukluk anılarını hatırlayıp güldüler.
Mert, Elif’in yanından ayrılırken, dostluğun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladı. Özlemle sarılıp vedalaştılar ve bu tür buluşmaları daha sık yapmaya karar verdiler. İkisinin de yüzünden gülümseme eksik olmuyordu, çünkü bu sürpriz ziyaret sayesinde unutulmaz bir günü geride bırakmışlardı.