Gebze'nin güzel bir kasabasında yaşayan genç ve enerjik delikanlı Aras, insanlara yardım etmeyi seven biri olarak tanınırdı. Bir gün, komşuları Neriman Hanım’dan gelen bir yardım çağrısı üzerine harekete geçti. Neriman Hanım, bahçesindeki ağaçları budamak için Aras'ın güçlü kollarına ihtiyaç duyuyordu. Aras, vakit kaybetmeden bahçeye gidip işe koyuldu. Çevik ve kararlı çalışmasıyla kısa sürede ağaçları düzenli hale getirdi.

Bu arada, Neriman Hanım da Aras'a lezzetli bir çay demlemişti. İşini bitirdikten sonra ikili, ahşap masanın etrafına oturup çayın tadını çıkarırken keyifli bir sohbete daldılar. Neriman Hanım, yaşadığı bölgenin geçmişini ve komşular arasında nasıl dayanışma olduğunu anlatırken Aras’ı hayran bıraktı.

Bu sohbet, yalnızca Aras ve Neriman Hanım için değil, aynı zamanda onların bulunduğu küçük topluluk için de dostluk ve yardımlaşmanın önemini bir kez daha pekiştirdi. Aras, bu yardımlaşma ruhunun bölgenin güzelliklerinden biri olduğunu düşündü ve komşuluk ilişkilerini daha da güçlendirmek için elinden geleni yapmaya karar verdi.