Yağmurlu bir akşamüstüydü. Esra, her zamanki gibi işten çıkmış, arabasına binip evine doğru yola koyulmuştu. Trafik oldukça yoğundu ve arabaların ışıkları yağmur damlalarının parıltısını artırıyordu. Hızla gelen yağmur bulutları, Esra'nın çay ve battaniye eşliğinde bir akşam geçirme hayallerine bir nebze daha renk katmıştı.

Birden bire telefonuna bir mesaj geldi: 'Nasılsın? Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Sana yardımcı olabilir miyim?' Bu mesaj eski bir dostu olan Can'dandı. Can, uzun zamandır başka bir şehirde yaşıyordu ve nadiren görüşme fırsatları olurdu. Mesajı alınca Esra'nın yüzünde bir gülümseme belirdi. Hemen cevap verdi: 'Trafikte sıkışıp kaldım. Hadi gel çevrede bir yerde buluşalım, biraz sohbet edelim.'

Kısa süre sonra, bir kafede buluştular. Yağmur yavaş yavaş dinmiş, yerini hoş bir serinliğe bırakmıştı. Esra ve Can, keyifli bir sohbet eşliğinde kahvelerini yudumladılar. Esra, iş hayatındaki zorluklardan, günlük yaşamın dertlerinden bahsetti. Can ise kendi hikayelerini anlattı, yeni bir işe başladığından ve şehirdeki yaşamından söz etti.

Bu buluşma, Esra için bir moral kaynağı olmuştu. Can'ın dinleyen ve anlayışlı tavırları, Esra'nın günün stresini atmasını sağlamıştı. Bu dostluğu devam ettirme kararı alarak birbirlerine veda ettiler. Evine doğru yol alırken Esra, hayatındaki dostlukların ne kadar değerli olduğunu düşündü ve yüzünde huzur dolu bir gülümseme belirdi.