Yeliz, yaz tatilinde bir sahil kasabasındaki kafede çalışıyordu. Günler sıcak geçiyor, turistler kasabaya akın ediyordu. Yeliz, esmer teni ve güleryüzüyle dikkat çekiyor, müşterilerin sevdiği bir çalışan haline geliyordu.

Bir gün, kafeye yeni bir müşteri geldi. Adı Ali'ydi. Ali, gittiği her yere enerjisi ve espri anlayışıyla neşe katardı. Kafede oturup bir kahve sipariş ettiğinde, Yeliz'le sohbete başladı. İkili, tatlı bir dostluğun temelini böylece atmış oldular.

Ali, Yeliz'i işten sonra sahilde bir yürüyüşe davet etti. Yeliz, yoğun bir günün ardından deniz kenarında yürümeyi kabul etti. İkili, sahilde yürürken hayatları hakkında konuşuyor, birbirlerini daha yakından tanıyordu.

Zamanla, Yeliz ve Ali'nin dostlukları çok daha derin bir hal aldı. Sahildeki yürüyüşler, birlikte yenilen yemekler ve uzun sohbetlerle dolu günler geçirdiler. Başka bir yaz gününde, Ali Yeliz’e, onun yanında ne kadar mutlu olduğunu ve onun enerjisinin yaşama sevincini arttırdığını itiraf etti.

Yeliz, bu sözlerin ardından gülümsedi. Dostluklarının zamanla nasıl daha güçlü bir bağa dönüştüğünü farketmişti. Yeliz ve Ali, yaz bitene kadar bu huzurlu kasabada keyifli günler geçirdiler.