Canan Yenge, aile içinde sevecen ve samimi tavırlarıyla bilinen biriydi. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da tüm aile fertleri için özel bir hediye seçmeye karar verdi. Canan, bu sefer hediyelerinin daha kişisel ve anlamlı olmasını istiyordu.
Alışverişe çıktığı bir öğleden sonra, şehirde yeni açılan butiklerden birine uğradı. Mağaza, el yapımı ürünler ve benzersiz tasarımlarla doluydu. Tezgahın arkasında duran güleryüzlü çalışan, Canan’a ihtiyaç duyduğu her konuda yardımcı olmaya hazırdı.
Canan, mağazada dolaşırken farklı taşlardan yapılmış kolyeler, el yapımı sabunlar ve doğal malzemelerden yapılmış defterler gördü. Bunlar, Canan'ın ailesine aktarmak istediği sıcaklığı ve içtenliği mükemmel bir biçimde yansıtıyordu.
Aklına yeğeni için aldığı sahil temasında işlenmiş büyük, yumuşak bir plaj havlusu geldi; kardeşi için de vintage görünümlü şık bir kol saati. Canan, hediyelerin kendine özgü ve özel olmasına dikkat ediyordu.
Hediyeleri seçtikten sonra, bir kafede oturup kahvesini yudumlarken aldığı hediyelerin aile bireylerini nasıl mutlu edeceğini düşündü. Onlar için en önemli şeyin, birlikte geçirilen güzel anlar olduğunu biliyordu. Canan Yenge, sıradan bir günü aile için unutulmaz kılmanın sırlarını çok iyi bilen biriydi.