Ece, gün boyu çalışmış ve sonunda eve gelmişti. Yoğun bir iş gününün ardından, yorgunluğunu atabileceği sakin bir akşamı hayal ediyordu. İşte tam bu sırada yanında kalan arkadaşı Mehmet, Ece'nin nasıl bir gün geçirdiğini merak etti.
Ece gülümseyerek, “Bugün gerçekten yorucu bir gündü. Uzun saatler ayakta kaldım ve bu çoraplar bile yorgunluğumun bir parçası oldu,” dedi. Mehmet, onun bu esprili tavrını her zaman sevmişti ve hafifletici bir ortam yaratmak için konuya dahil oldu.
“Belki rahatlamana yardımcı olabilirim. Sana ayak masajı yapmayı öneriyorum. Böylece günün stresinden biraz olsun kurtulabilirsin,” dedi Mehmet.
Ece, arkadaşının bu önerisini kabul etti ve rahat bir koltuğa oturdu. Mehmet, onun rahatlamasına yardımcı olurken, Ece de günün yorgunluğunu unutarak arkadaşının bu jestine teşekkür etti. Basit ama içten bu jest, her ikisinin de arasındaki arkadaşlık bağını daha da güçlendirdi.
O akşam, iki eski arkadaş, geçmişten ve gelecekten konuşarak uzun sohbetlere daldılar. Böylelikle anlamlı ve samimi bir akşam geçirdiler.