Neslihan ve Güneş, üniversite yıllarında birbirlerinin en yakın dostlarıydılar. Yılların ardından, bu dostluk güçlü bir bağı dönüşmüştü. Uzun bir ara sonra, ikisi yeniden buluşma kararı aldı ve nostaljik bir yolculuğa çıkmaya karar verdiler.
Hafta sonu için planladıkları bu yolculuk, onları doğanın kucağına götürdü. Yol boyunca, eski anılar tazelendi ve kahkahalar arabayı doldurdu. Öğle saatlerinde daha sessiz bir yere vardıklarında, tarihi bir köprünün yanında durdular. Manzara nefes kesiciydi, suyun üstündeki köprü, geçmişle bugün arasında bir köprü gibi görünüyordu.
Neslihan ve Güneş, arabadan inip köprünün üzerinde yürümeye başladılar. Soğuk bir rüzgar esiyordu ve gökyüzü bulutlarla kaplıydı; tam da anılarına uygun bir hava. Biraz yürüdükten sonra, bu güzel manzara eşliğinde çaylarını içmek için arabaya geri döndüler.
Arabada oturdukları sürede, sakin ve huzurlu bir sohbet başladı. İkisi de hayatlarındaki gelişmeleri ve hayallerini paylaştı. Bu masum yolculuk, arkadaşlıklarının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Bu kısa kaçamak, Neslihan ve Güneş için unutulmaz bir anı oldu. Her fırsatta böyle yolculuklar yaparak dostluklarını taze tutma sözü verdiler.